TARİHTE TEKERRÜRÜN ADI: BEŞİKTAŞ

▫ Tahmini okuma süresi: 3 dakika ▫

 Hafızayı beşer nisyan ile malüldür. Yani insan unutur. Hayat ise unuttuğunu hatırlatır insana, bitti dediğin anda yeniden başlatır çoğu zaman… Beşiktaş 15 yıl sonra tekrardan futbol camiasının hafızasını tazelettirip, tarihi tekerrür ettirdi…

   Türkiye’de futbol sadece bir spor değil âdeta bir tutku ve yaşam tarzı. İnsanlar tuttuğu takımın başarılı olup olmadığına göre mutlu veya üzüntülü oluyor. Belli önemli maçlar öncesi çeşitli ritüelleri var insanların.

     Beşiktaş ve Fenerbahçe, Türkiye’nin iki büyük takımı, dün bir kez daha karşı karşıya geldi. Dile kolay 325. defa birbirleriyle mücadele etmek için oyuncular ayakbastı Saraçoğlu’nun çimlerine. Maç öncesinde oynanmaya başlamıştı zaten; sosyal medyadan karşılıklı hatırlatmalar, atışmalar yaşandı. Bunlar klasik psikolojik üstünlük savaşlarıydı.

     Maç kadroları açıklandığında Fenerbahçe beklenen 11 ile sahada değildi. Caner Erkin yedek bırakılmış ve yerinde daha defansif ve görev tanımına uyan Novak tercih edilmişti. Maç öncesindeki bu hamle, Erol Bulut’un da Beşiktaş’ın sağ bölgesinden çekindiği anlamına geliyordu. Bu kadro tercihi beni biraz üzse de genel olarak Beiktaş’ın oyun planıyla maçı çözeceğine olan inancım tamdı.

     Maçın başında Fenerbahçe, ilk 5 dakika topu iyi çevirip kaleye geldi fakat bir hızlı atak ve Aboubakar’ın adeta sol ayağından bir füze gibi çıkardığı şutun gol olmasıyla öne geçti Beşiktaş. Fenerbahçe tam toparlanayım derken gecenin yıldızı farkı 2 ye çıkardı. Eğer ki Mensah’ın pas tercihleri biraz daha isabetli olsaydı farkın 3 veya 4 olması işten bile değildi. İlk yarının son anlarında Fenerbahçe, tamamen bir şans golü buldu. Korner vuruşunda içerde Cisse tamamladı. Eğer ki Rıdvan’ın tecrübesizliği olmasa bu gol de ofsayt olacaktı büyük ihtimalle…

     İkinci yarı Beşiktaş aynı tempoda başladı. 10 kişi kaldı ama yine de o oyun disiplininden kopmadı. Winner takım olmak böyle bir şey: saha içindeki planın bozulsa da hemen yeni bir düzene adapte olabilmek. Tabi bunu sağlayan tecrübeli oyuncular sahada fazlaydı. Atiba, Josef, Ghezall bunlar takımı ayakta tuttular ve Beşiktaş nihayetinde şubat, mart aylarında şampiyon olur dedikleri Fenerbahçe’yi 15 yıl sonra yine kendi evinde, yine 10 kişi ve yine 4-3 mağlup etti. Bu galibiyet, Beşiktaş’ı oyunun içine dâhil etmeyip kendilerine tarih yazmaya çalışan neslin hüsranıdır ve daha da çok hüsrana uğrayacaklar. Sergen Yalçın 2005 yılında yedek kulübesindeyken, Beşiktaş Fenerbahçe’ye karşı aynı galibiyeti kazanmıştı; bugün teknik direktör olarak herhalde onun için hayatı boyunca unutamayacağı bir maç olmuştur. 

Sosyal Medya Düzenlemesi Banner

     Sezon sonu ne olur bilinmez, biz bazıları gibi erken konuşup hüsrana uğrayanlardan olmayalım. Ama tarihi tekrar bizlere hatırlatıp ileride bu maçı yâd ederek mutlu olacağımız için Beşiktaş’a teşekkürü de bir borç biliriz.

     Kim ne derse desin, yıllar sonra 4-3 denildiğinde hangisi diye soracaksın.

     Ha unutmadan SEN BENİ ÖMRÜNCE UNUTMAZSIN!

Fatih Davut Ejder

Fatih Davut Ejder

8 Ocak 2000 de doğdu. Küçüklüğünden beri bir şeyleri anlatmaya ve sunmaya meraklı, Hukuk Fakültesi öğrencisi aynı zamanda da açıktan Sosyoloji bölümü okumakta... Beşiktaş semtini çok seviyor ve halinden anlayacağınız sıkı bir Beşiktaşlı...